Yayınlanma Tarihi: 01/10/2021 |6,2 min read |

Dürüst bir oyunculuk Meisner tekniği

Oyunculuğu “verili koşullar altında dürüstçe yaşamak” olarak tanımlayan Sanford Meisner’in oyuncunun her zaman anda kalmasını sağlayan oyunculuk tekniği, günümüzde halen etkili. Peki Meisner tekniği nedir, ne değildir? Meisner tekniğinin temel ilkeleri ve egzersizleri de anda kalmak ve dürüst olmak üzerine kurulu.

Eğitmenlik hayatına piyano öğretmeni olarak başlayan Sanford Meisner, tiyatro eğitmenliğine The Neighborhood Playhouse’da başladı. Diane Keaton ve Grace Kelly gibi isimler Meisner’in mezun ettiği kişiler arasında.

Meisner tekniği ve temel ilkeleri nedir?

 

Meisner tekniğine göre oyun yazarı, metinde gerekli tüm koşulları sağlar. Oyuncu ise bu koşullar altında rolü gerçek hayata göre doldurmalıdır. Gerçek hayatta kişi tepkilerini çevresinden aldığı tepkilere göre şekillendirir. Sahnede de bu şekilde olmalıdır.

Bu amaca yönelik olarak oluşturduğu Meisner tekniği de dört temel ilkeye dayanıyor. Ne olduklarına gelince…

  1. Oyuncu, dürüst bir şekilde davranır.

 

Meisner, o an orada gerçekten var olan oyuncuyu dürüst davranan oyuncu olarak tanımlıyor. Bu sebeple oyuncu odak noktasını kendinden uzaklaştırıp ana odaklanmalı ve verdiği tepkilerle çevresine ve partnerlerine dürüst olmalı. Bu dürüstlük ise sadece anda kalarak ve içgüdülerle hareket ederek gerçekleşebilir Meisner’e göre. Doğal oyunculuğun temeli planlı ve düşünceli hareket etmeye değil, içgüdülerine göre hareket etmeye dayanıyor.

  1. Karakter, hayali koşullara uyarak kendisi gibi davranan oyuncudur.

Bu ilkeye göre oyuncu metinde verilen koşulların dışına çıkmamalı ve kararlarını kendi gibi değil de karakterini düşünerek vermeli. Meisner tekniği egzersizleri de bu ilke üzerinde yoğunlaşıyor ve gözlem alıştırmasıyla bunu güçlendirmeye çalışıyor. Bu noktada oyuncunun karaktere farklı anlamlar yükleyerek rolden uzaklaşması değil metne sadık kalması önem taşıyor.

  1. Metnin performansı, yapılan eylemler ve tepkilerin sonucudur.

Üçüncü ilke, oyunun her temsilinin anlık ve daha gerçekçi olmasını hedefliyor. Buna göre oyuncu kelimelerin nasıl söylendiğine değil, bu sözlerin çevresinden ya da partnerinden ne tepki aldığına odaklanmalı. Daha sonra bu tepkiye göre bir sonraki sözlerini hazırlamalı. Bu, oyunu daha doğal hale getirmekle birlikte her temsili daha canlı ve gerçekçi yapıyor.

  1. Performans seyirci için değil, yalnızca seyirci önünde yapılır.

 

Sahnedeyken oyuncu odağın kendinde olduğunu düşünerek hareket ettiğinde “izlenme hissine” kapılarak temsili “seyirci için” yapılan bir performansa dönüştürebilir. Ama Meisner’e göre oyun seyirci için değil seyirci önünde olmalı. Bunun için oyuncu sahnedeyken kendi bilincine değil, partnerine ve çevresindeki tepkilere odaklanmalı. Böylece performans sadece seyirci önünde gerçekleşen bir temsile dönüşebilir.

 

Meisner tekniği egzersizleri nedir?

 

Oyuncularının onunla çalışmasını bir meşenin dikilmesine benzeten Meisner, oyunculuk tekniğini dayandırdığı dört temel çevresinde bazı egzersizler yarattı. Bu egzersizler oyuncunun performansını daha doğal ve canlı hale getirmeyi amaçlıyor.

  • Ön alıştırmalar

 

Ön alıştırmalarla Meisner tekniği oyuncu ve karakter arasında bir ayrım olmamasını amaçlar. Oyuncunun öncelikle gerçekten çevresini dinlediğinden emin olduktan sonra ondan bir şarkı söylenmesi istenir. Daha sonra “Bu şarkıyı sen mi söyledin karakter mi söyledi?” diye sorulur. Buna benzer alıştırmalarla oyuncu ve karakter arasındaki ayrım kaldırılır.

  • Mekanik tekrarlama

 

Bu egzersizde oyuncunun dinleme ve tekrarlama yetisine odaklanılır. Partner A ve partner B birbirlerini inceler ve söylediklerini tamamen aynı şekilde tekrar eder. Örneğin, partner A “burnum uzun” dediğinde partner B “burnun uzun” demeli ve bu duraksamadan devam etmeli. Bu çalışmayla oyuncunun odak noktasını kendinden uzaklaştırıp partnerine çevirmesi amaçlanır.

  • Bakış açısından tekrar

Mekanik tekrarlamadan farklı olarak bu egzersizde, işe bakış açısı dahil olur. Herkesin görebileceği bir mekanda karşılıklı oturan partnerler birbirlerini inceledikten sonra gözlemlerini dile getirir ve tekrar ederler. Kendi bakış açılarına göre yorum getirdikleri için performansa içgüdüler de dahil olur ve daha gerçekçi bir temsil ortaya çıkar. Meisner tekniğinde bu egzersiz yaşamın yansıması olarak ifade ediliyor. Ayrıca bu egzersiz sırasında eğer partnerlerden biri yanlış bir yorum yaparsa diğer partner aynı şekilde tekrar etmemeli ve karşısındaki düzeltmeli.

  • Kapı çalma egzersizine giriş

 

Oyuncu sahnede yazarın verdiği koşullara bağlı olarak hareket etmeli. Bu yüzden çevresini ve partnerini sürekli duyuyor olmalı. Bazen bu verilen koşulların dışında boşluklar olabilir. Oyuncu hayal gücünü kullanarak yine verili koşullar bağlamında bu boşlukları doldurmalı. Bağımsız aktivite, duygusal hazırlık ve hayali ilişki egzersizleri ile oyuncu hayal gücünü geliştirir.

  • Bağımsız aktivite

Bu egzersiz üç ana unsur etrafında kurulu; gerekçe, aciliyet ve zorluk. Her şeyden önce kapının içeri tarafındaki oyuncu kendine hayali bir fiziksel durum belirlemeli. Bu durumun gerekçesi oyuncunun gerçekten inandığı bir şey olmalı. Aciliyet unsuruyla da oyuncunun içgüdüleri harekete geçmeli. Son olarak oyuncu hayali bir olaya zorluk unsurunu da ekleyerek kendinden tamamen uzaklaşmalı ve çevresine odaklanmalı.

  • Duygusal hazırlık

 

Duygusal hazırlık egzersiziyle kapının dışında kalan oyuncu performansa girmeden önce kendini hazırlar. Kapıyı çalmadan önce oyuncu kendine hayali gereksinimler yaratır ve bu sürede kendini duygusal olarak hazırlar. Böylece kapıyı çaldığında verdiği reaksiyonlar daha canlı ve doğal olacaktır. Bu egzersizde dikkat edilmesi gereken şey oyuncunun bu süreyi uzatmaması. Çok fazla uzadığında oyuncu kendine dönebilir ve karakterden uzaklaşabilir. Bu yüzden oyuncu kendi için doğru olan süreyi belirlemeli.

 

  • Hayali ilişki

 

Bu egzersize başlamadan önce oyuncu ilişki durumunu, partnerinin ilişki durumunu belirler. Bu şekilde oyuncunun sahneye hazırlanırken yazarın verdiği koşullara ve hayali ilişkiye sıkıca bağlanması amaçlanır. Burada önemli olan şey hazırlığın oyun başlamadan bitmesidir. Bu şekilde oyuncu öngörülerden korunmuş olur.

  • Kapı çalma egzersizi

 

Kapı çalma egzersizi yukarıdaki tüm egzersizleri kapsar. Bağımsız aktivitesi gerçekleştiren partner A, hayali ilişkisini ve duygusal hazırlığını yapan partner B’ye kapıyı açar ve tekrarlama başlar. Partner B’nin içeri girmek için partner A ile bir ilişkisi ve fiziksel bir ihtiyacı olması gerekir. Egzersiz sırasında oyuncular eylemlerini hikaye anlatarak aktarmaz. Oluşabilecek eylemler oyunculara bağlı olarak değiştiğinden önceden belirli değildir.

 

Kaynak:

Yiğit Kocabıyık, Sibel Erdenk. “Güncel Bir Rol Çalışma Yöntemi: Meisner Tekniği”

Paylaş!