Yayınlanma Tarihi: 17/08/2020 |9,7 min read |

Sahnelere damgasını vurmuş kadın tiyatrocular

Türkiye’nin tiyatro tarihi boyunca sahnelerden unutulmaz kadın tiyatrocular geçti ve onların açtığı yolda niceleri de değer yaratmaya devam ediyor. Gerek yeteneği gerekse tiyatro uğruna verdiği mücadeleyle hafızalarımıza kazınan bu ünlü kadın tiyatrocular kim derseniz liste bir hayli uzun.

Türk tiyatrosunda sahneye çıkan ilk Müslüman kadın tiyatrocu Afife Jale, ilk sahne deneyimini şöyle anlatıyor: “…Hayatımda mesut olduğum ilk gece… Sanatın, ruhuma verdiği güzel sarhoşluk içinde idim. Opiyekte güzel bir sahne vardır; ağlama sahnesi… Orada taşkın bir saadetle ağladım. Sahiden ağladım… Alkış, alkış, alkış… Perde kapandı…” Yerli tiyatro tarihine damgasını vurmuş bir kadından gelen bu sözler, bize tiyatronun coşkusunu güzelce açıklıyor; tiyatro, hem seyircisine hem de oyuncusuna farklı dünyalara bakabilme şansıdır…

Ülke tarihi boyunca bu büyülü sanat dalında pek çok kadın tiyatrocu öne çıktı. Bir kısmı sahnede bambaşka karakterlerle karşımıza çıkarken kimileri de başka oyunlara konu olacak yaşam öykülerinin başrolündeydi. Öyle ki kadın tiyatrocuların sahneye adım atabilmek için göze aldıkları riskler, verdikleri mücadeleler hepimize örnek oldu.

Afife Jale (1902 – 1941)

Afife Jale ülkenin tiyatro tarihinin en önemli isimlerinden biri oldu. Görsel Kaynağı

Türk tiyatrosunun en ünlü kadın tiyatrocularından Afife Jale, Müslüman kadınlara tiyatronun yasak olduğu bir dönemde, Darülbedayi’nin (Şehir Tiyatroları) tiyatro kursları için açtığı sınavı kazanarak okulun ilk kadın öğrencilerinden biri oldu. Darülbedayi Müslüman kadınların sadece kadınlara özel gösterilerde oynayacakları kuralıyla kursu açtığında, Afife Jale, kabul edilen beş Müslüman kadından biri oldu. Beş kadından üçü kursu bıraktı, biri suflör olarak Darülbedayi kadrosunda yer almaya başladı ancak Afife Jale yılmadı. Mülazim artistlik (stajyer oyuncu) kadrosuna girip oyunların provalarına katıldı. Kadın tiyatrocuların isimleri o zamanlar duyulamıyor olsa da o, tiyatro aşkından vazgeçmedi.

13 Nisan 1919’da, şu an adı Reks Sineması olan Apollon Tiyatrosu’nda ilk gösterimi yapılan, Hüseyin Suat’ın “Yamalar” adlı oyununda ilk kez sahneye çıktı. O zaman henüz daha 17 yaşındaydı. Emel rolünü oynayan Eliza Binemeciyan’ın Paris’e gidişi üzerine onun yerine, “Jale” takma adı ile sahneye çıkan Afife Jale, tiyatro aşkı yüzünden ailesi tarafından dışlandı, yönetim tarafından gözaltına alındı ve sorgulandı. Cumhuriyet kurulduğunda Atatürk sinemada ve tiyatroda Türk kadının yerini alması gerektiğini düşünüyordu fakat Türk tiyatrosunu temsil edecek bu ilk kadının Afife Jale olması uygun görülmedi. Hikayesi dilden dile aktarılan kadın tiyatro sanatçısı Afife Jale’nin tiyatro geçmişi köklü olmasa da peşinden geleceklere ilham olmayı başardı.

Bedia Muvahhit (1897 – 1994)

Bedia Muvahhit’in tiyatro yaşamı “Ceza Kanunu” adlı oyunla sahneye çıkmasıyla başladı. Görsel Kaynağı

Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kadın tiyatro oyuncusu Bedia Muvahhit, hayatı boyunca ilklerin kadını olmayı sürdürdü. Kadıköy Terakki Mektebi ve Notre Dame de Sion Lisesi’nde okudu ve daha küçük yaşta Fransızca ve Rumca öğrendi. Öğrenci olduğu dönemde, o yıllarda kurulan Telefon Şirketi’nde çalışan ilk kadınlardan biri oldu.

1914’te Darülbedayi’ye girmeyi başardı. İlk film teklifini ise 1923 yılında Muhsin Ertuğrul’dan aldı. Halide Edip Adıvar’ın “Ateşten Gömlek” romanından sinemaya uyarlanan filmde Ayşe karakterini canlandıran Bedia Muvahhit, Neyyire Neyir’le birlikte Türk sinemasının ilk kadın oyuncularından biri oldu. Tiyatro yaşamı ise 1923’te, “Ceza Kanunu” adlı oyunla sahneye çıkmasıyla başladı. Sanat yaşamı boyunca 200’ün üzerinde oyunda ve sayısız sinema filminde rol alan Bedia Muvahhit, 1975 yılında Şehir Tiyatroları’ndan emekli oldu ve 1987 yılında da Devlet Sanatçısı unvanını aldı.

Neyyire Neyir (1902 – 1943)

Neyyire Neyir “Ateşten Gömlek” romanından sinemaya uyarlanan filmde Kezban karakteri için açılan gazete ilanına başvuran tek kadın oldu. Görsel Kaynağı

Amerikan Kız Koleji’nde okul tiyatro grubunda oyunlarda rol alan Neyyire Neyir, ilk çıkışını sinema alanında yaptı. Halide Edip Adıvar’ın “Ateşten Gömlek” romanından sinemaya uyarlanan filmde Kezban karakteri için açılan gazete ilanına başvuran tek kadın olan ve rolü alan oyuncu, Türk sinemasının ilk kadın oyuncularından biri oldu. 1922 yılında Darülbedayi’ye giren sanatçı, sahneye ilk olarak “Othello” ile çıktı.

Darülbedayi’nin ilk yurtdışı turnesi sayılan Kıbrıs ve Mısır seyahatlerinde yer alan kadın tiyatrocu, Muhsin Ertuğrul’un 15 Şubat 1930’dan itibaren çıkarmaya başladığı “Darülbedayi” adlı dergide Rus edebiyatı ve tiyatrosu üstüne yazılar yazdı. Aynı zamanda Münire Eyüp adıyla derginin yazı işleri müdürlüğünü üstlendi.

Çolpan İlhan (1936 – 2014)

Çolpan İlhan aynı zamanda ünlü Türk şairi Atillâ İlhan’ın da kız kardeşi. Görsel Kaynağı

İstanbul Belediye Konservatuvarı’nda Tiyatro bölümünü ve Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Resim bölümünü bitiren Çolpan İlhan, akademideki arkadaşları ile birlikte “Akademi Tiyatrosu” adıyla bir tiyatro grubu kurup oyunlar hazırladı. İlk profesyonel tiyatro deneyimini ise 1957 yılında Küçük Sahne’de Münir Özkul ve Uğur Başaran ile “Sevgili Gölge” adlı oyunla yaşadı. Üç sezon Küçük Sahne’de tiyatrolarda rol aldıktan sonra farklı tiyatro topluluklarıyla çalışmaya başladı.

Kadın tiyatrocu, 1960’ların ortasında sinema filmleri ile sanat yaşantısına geri döndü ve 300’e yakın filmde rol aldı. 1970’lerin sonlarına kadar sürekli filmlerde başrollerde oynayan İlhan aynı zamanda Sadri Alışık Kültür Merkezi’nin kurucusu oldu. Kendisine Kültür Bakanlığı tarafından 1998 yılında Devlet Sanatçısı unvanı verildi.

Adile Naşit (1930 – 1987)

Tiyatrocu bir aileden gelen Adile Naşit, Türkiye’nin en önemli değerlerinden biri. Babasının vefat etmesi sonucu okulunu bırakan Adile Naşit henüz 14 yaşındayken İstanbul Şehir Tiyatroları Çocuk Tiyatrosu’na girdi. 1948-1951 arasında komedyen Aziz Basmacı ve Vahi Öz ile birlikte kurdukları toplulukta çalışan tiyatrocunun hayatı farklı tiyatro toplulukları arasında geçti.

Tiyatro oyunlarının yanı sıra Hisseli Harikalar Kumpanyası, Neşe-i Muhabbet, Şen Sazın Bülbülleri gibi müzikallerde de boy gösteren emektar kadın tiyatro sanatçısı, çoğunlukla Hababam Sınıfı’nın Hafize Ana’sı olarak tanınsa da tiyatro sahnelerinde de bolca emek harcadı.

Yıldız Kenter (1928 – 2019)

Yıldız Kenter 11 yaşındayken tiyatrocu olmaya karar verdi. Görsel Kaynağı

Ankara Devlet Konservatuvarı Yüksek Bölümü’nü sınıf atlayarak bitiren Yıldız Kenter’in tiyatro kariyeri başarılarla dolu. 11 yaşında tiyatrocu olmaya karar verdiğinde, annesinden gizli olarak ve babasının yardımıyla konservatuara girdi. Anne tarafından dedesinin İngiltere’de William Shakespeare’in oyunlarını sahneleyen bir tiyatro grubu bulunan Yıldız Kenter’in ilk sahne deneyimi de 1948 senesinde Shakespeare’in “12. Gece” oyunu ile oldu. Kadın tiyatrocuların isimleri arasında öne çıkması ise zaman gerektirdi.

11 yıl Ankara Devlet Tiyatrosunda çalışan, Rockefeller Bursu kazanarak American Theatre Wing, Neighbourhood Play House ve Actor’s Studio’da oyunculuk ve oyunculuk öğretiminde yeni teknikler üzerine çalışmalar yapan kadın tiyatrocu; Sovyetler Birliği, Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık, Almanya, Hollanda, Danimarka, Kanada, Yugoslavya ve Kıbrıs’ta İngilizce ve Türkçe oyunlar sergiledi. Aldığı ödüller saymakla bitmeyen Yıldız Kenter, sanat yaşamı boyunca sahnelerde sıkça yer aldığı gibi geleceğin erkek ve kadın tiyatrocularının eğitiminde de önemli görevler aldı.

Suna Pekuysal (1933 – 2008)

Suna Pekuysal “Lüküs Hayat” adlı müzikalde Zihni Göktay ile 14 yıl aralıksız olarak sahne aldı. Görsel Kaynağı

Sanat yaşamı boyunca 250’den fazla tiyatro oyununda rol alan Suna Pekuysal, 1949 yılında İstanbul Şehir Tiyatrosu’nun Çocuk bölümünde Kadri Ögelman’ın “Artist Aranıyor” adlı oyunuyla ilk kez sahneye çıktı. 54 yıl Şehir Tiyatroları’nda görev yapan sanatçı, ünlü “Lüküs Hayat” adlı müzikalde Zihni Göktay ile 14 yıl aralıksız olarak sahne aldı.

“Sanatçının emeklisi olmaz” diyen Suna Pekuysal ölene kadar tiyatro yapmakta kararlıydı. 24 Ekim 1998 tarihinde Şehir Tiyatroları’ndan emekli olan kadın tiyatrocu, tiyatrodan asla kopmadı ve her zaman Türk kadın tiyatro oyuncuları arasında en iyilerinden biri olarak anıldı.

Gülriz Sururi (1929 – 2018)

Gülriz Sururi profesyonel sanat yaşamına 1955’te Muammer Karaca Topluluğu’nda başladı. Görsel Kaynağı

İlk kez 1942’de,13 yaşındayken İstanbul Şehir Tiyatrosu Çocuk Bölümü’nde sahneye çıkan Gülriz Sururi, İstanbul Belediye Konservatuvarı Tiyatro ve Şan Bölümleri’nde eğitim gördü. Profesyonel sanat yaşamına ise 1955’te Muammer Karaca Topluluğu’nda başladı. 1962’de tiyatrocu Engin Cezzar’la evlenen kadın tiyatrocu, aynı yıl eşi ile birlikte Küçük Sahne’de Gülriz Sururi – Engin Cezzar Tiyatrosu’nu kurdu.

32 yaşındayken “Sokak Kızı İrma”daki rolüyle En İyi Kadın Oyuncu olarak İlhan İskender Armağanı’nı kazanan Gülriz Sururi, 1998 yılında Kültür Bakanlığı’nca verilen Devlet Sanatçısı unvanını aldı. Dramdan güldürüye ve müzikli oyuna dek her çeşit eserde rol alan ve birçok ödüle uzanan kadın tiyatro sanatçısı, 1999’da kaleme aldığı “Söyleyeceklerim Var” oyununun ardından sahnelere veda etti.

Ayla Algan (1937 – )

Ayla Algan, Yaratıcı ve Çağdaş Tiyatro Teknikleri kursu ile ünlü oyunculara oyuncu koçluğu yapıyor. Görsel Kaynağı

Tiyatroda Hamlet rolünü oynayan dünyadaki sayılı kadın tiyatrocu arasında yer alan Ayla Algan, Amerika’da New York Actor Studio Actor’s Repertuary Theatre’s of Broadway’de sahne eğitimi aldı. Türkiye’ye döndükten sonra İstanbul Şehir Tiyatroları’nın kadrosuna girdi ve ilk kez 1961 yılında “Tarla Kuşu” oyunu ile tiyatro sahnesine adım attı. Ancak asıl çıkışı 1961 yılında oynanan “Hamlet” oyunu ile oldu. Hem Ophelia hem de erkek rolü olmasına rağmen Hamlet karakterini canlandırdığı oyun sayesinde “Erkek Hamlet” olarak anıldı.

Fransa’dan Almanya’ya farklı ülkelerde tiyatroyla ilgili çalışmalarını sürdüren kadın tiyatrocu, 1988 yılında Tiyatro Araştırma Laboratuvarı (TAL)’ı kurdu ve burada pek çok deneysel projeye imza atarak genç tiyatro oyuncularının eğitimine katkı sağladı. Tiyatro aşkı hiç dinmeyen Ayla Algan, Yaratıcı ve Çağdaş Tiyatro Teknikleri kursu ile de ünlü oyunculara oyuncu koçluğu yapıyor.

Paylaş!