Yayınlanma Tarihi: 13/02/2022 |10,1 min read |

Sevgililer Gününde İzleyebileceğiniz, Tiyatro Sahnesi’nden Sinema’ya Uyarlanan 10 Aşk Temalı Film

“Aşk ne ünvan tanır ne zenginlik. Bir kraliçeyle kralı oynayan bir soytarı arasında da alevlenebilir. Her aşk kendi içinde değerlenir. Çünkü reddedilen aşk Tanrı’dan aldığımız ruhu köreltir.”

14 Şubat Sevgililer günü için hala bir plan yapmadıysanız ya da sizler için Kadıköy Boa Sahne yıl dönümü özelinde hazırladığımız oyunları izlemek için vakit yaratamadıysanız hiç üzülmeyin. İster yalnız, ister partnerinizle birlikte izleyebileceğiniz, tiyatro sahnesinden sinemaya uyarlanmış aşk temalı film önerilerimizi sizler için listeledik. Hepsi uzun yıllar tiyatro sahnesinde sahnelenmiş ve sinema dünyası için de ilham kaynağı olmuş muazzam eserler. İçlerinden hala izlemediğiniz filmler varsa izlemeniz için müthiş bir fırsat sunuyoruz sizlere. Mısırlarınız da hazırsa listemizi sıralamaya başlıyoruz.

  1. Closer / Daha Yaklaş (2004) IMDb: 7,2

1997’de Patrick Marber tarafından tiyatro için yazılan oyun, 2004 yılında yönetmen Mike Nichols tarafından beyazperdeye uyarlandı. Filmin başrollerinde Julia Roberts, Jude Law, Natalie Portman ve Clive Owen yer alıyor. Yazarlık hedefi olan İngiliz genç bir gazeteci olan Dan sadece ölüm ilanları yazarak hayatını idame ettirir. Bir gün Amerikalı Alice ile tanışır ve Dan, şimdi ilham perisine kavuştuğunu düşünmektedir.  Alice’in hayatından yola çıkarak yazdığı kitap baskıya hazırlanırken, kitabının kapak fotoğrafını çektirmek için gittiği fotoğrafçı Anna’ya âşık olur. Anna ise Dan sayesinde doktor Larry ile tanışır ve onunla evlenir. Fakat Anna ve Dan arasındaki ilişki zamanla aldatmaya giden yoldaki taşları örmeye başlar. İşte bu dört insanın arasındaki ilişki, kendi ilişkilerimize ve bakış açımıza bir şeyler anlatır. İlişkilerin gerçeklerini tüm yalınlığıyla anlatan senaryo, yönetmen Mike Nichols’ın elinde, usta oyuncu kadrosuyla seyri keyifli bir filme dönüşüyor.

2. Cyrano de Bergerac (1990) IMDb: 7,5

Kiliseyle kralın sanat üzerinde uyguladıkları mutlak monarşiyi reddeden, hatta bu yüzden kralın casusları tarafından düzenlenen bir suikasta kurban giden, yetenekli bir asker ve şair olan Cyrano de Bergerac’ın hayatından kurgulanarak yazılan en meşhur eser Fransız yazar Edmond Rostand’a aittir ve ilk kez 1897’de sahnelenir. Roxane’a olan aşkını doya doya hissedebileceğiniz bu oyun 1950 ve 1990 yıllarında beyazperdeye aktarılır. Filmin 1950 versiyonunda José Ferrer Cyrano rolüyle Oscar’ı alırken, 1990 versiyonunda Gérard Depardieu aday gösterilir.

3. Shakespeare in Love/ Aşık Shakespeare (1998) IMDb: 7,1

1600’lü yıllar, Elizabeth dönemi İngiltere’sinde geçen romantik komedi filmin senaryosunu Marc Norman ve Tom Stoppard’ın kaleme aldı. Fimin yönetmen koltuğunda ise John Madden oturuyor. Kendisi hakkında oldukça büyük umutlar beslenen bir oyun yazarı William Shakesepare, yeni oyunu  ‘Romeo and Ethel the Pirate’s Daughter’ için fikir geliştirmeye çalışırken tiyatronun baskısının altında yazar tıkanıklığıyla beraber ezilmektedir. Son yazdığı oyunlar ne yaparsa yapsın bir adım öteye gitmemektedir. Artık kendi yeteneklerini sorgulamaya başladığı bir dönemde karşısına tiyatro sevdalısı Viola isimli güzel bir kız çıkar. William’ın ondan alacağı ilham, tüm zamanların en büyük oyun yazarlarından birinin şahlanmasını tetikleyecektir. Filmin başrollerinde Joseph Fiennes, Gwyneth Paltrow ve Colin Firth gibi isimler yer alıyor. Geoffrey Rush, Colin Firth, Ben Affleck, Judi Dench gibi birbirinden usta oyuncuların yardımcı rollerle eşlik ettiği “Aşık Shakespeare”, Akademi ödüllerinin en iyi film, en iyi senaryo ve en iyi kadın oyuncu dahil olmak üzere 7’sine sahip.

4. Moulin Rouge / Kırmızı Değirmen (2001) IMDb: 7,6

Craig Pearce ve Baz Luhrmann tarafından senaryosu kaleme alınan ve sinema dünyasının gördüğü en orijinal müzikallerden biri olan Moulin Rouge’un yönetmen koltuğunda ise dans filmlerinin usta isimlerinden biri olan Baz Luhrmann oturuyor. 1899 yılında Paris’te yaşayan genç bohem şair Christian, babasının otoritesine karşı çıkarak kendini renkli gecelerin alemine kaptırıyor. Uyuşturucu, seks ve eğlence cenneti, henüz keşfedilen elektriğin pırıl pırıl aydınlattığı ünlü gece klübü Moulen Rouge’un keyfini yaşıyor. Ancak klübün en meşhur ve pahalı dansçısı Satine’e olan tutkusu onu trajik bir aşk hikayesinin baş kahramanı yapıyor. Filmin başrollerinde Nicole Kidman, Ewan McGregor ve John Leguizamo yer alıyor. Bu müzikal film, 2001 Cannes Film Festivali’nin açılış filmiydi. Satine’in ölümcül hastalığı ve kabare sahibinin kıskanç tutumu nedeniyle engellerle dolu aşklarının sınandığı film, 8 dalda aday gösterildiği Oscar ödül töreninden “En iyi Sanat Yönetimi” ve “En İyi Kostüm Tasarımı” ödülü aldı. Filmin içinde yer alan,Queen’den David Bowie’ye, Madonna’dan Elton John’a birçok sanatçının eşsiz şarkıları ise akıllara kazınmış durumda.

5.Greace (1978) IMDb: 7,2

Yönetmenliğini Randal Kleiser’in yaptığı, başrollerini John Travolta, Olivia Newton-John ve Stockard Channing’in paylaştığı, aslında bir Broadway Müzikali olan ve çok beğenildiği için filmi çekilen Grease özellikle rengarenk cıvıl cıvıl bi film olmasıyla size keyifli zaman geçirme garantisi veriyor.

Danny ve Sandy, hayatlarına damga vuran bir yaz aşkı yaşamışlardır. Ancak artık yaz bitmiştir ve ikili ayrılıp okullarına dönmek zorundadırlar. Danny okulun deri ceketli kötü çocukları olan T-Birds grubunun başındadır. Sandy ise kendilerine Pink Ladies diyen bir grupla takılmaya başlar. Danny okulda ortaya koyduğu sert çocuk imajını bozmamak için başlarda Sandy’ye karşı mesafeli durur. Farklılıklarından dolayı sürekli kavga edip barışsalar da zamanla aşkları onları birbirine yaklaştıracaktır.Grease’in müzikleri günümüzde hala sevilerek dinlenen albümler arasında yer alıyor. “We go together”, “Summer Nights” gibi şarkıların yer aldığı albümde, birçok şarkının yanı sıra Olivia Newton John’un seslendirmiş olduğu “Hopelessly Devoted To You”, 1979 Oscar ödüllerinde “En İyi Film Müziği” kategorisinde aday olmuştu.

6. Romeo + Juliet / Romeo ve Juliet (1996) IMDb: 6,7

Avustralyalı dahi yönetmen Baz Luhrmann, ilk filmi Strictly Ballroom’un ardından İngiliz yazar William Shakespeare’in yazdığı, tiyatro tarihinin en büyük trajedisi olarak nitelendirilen Romeo ve Juliet’in post-modern bir uyarlamasıyla karşımıza çıkar.

Sinemaya uyarlanan bu modern versiyonunda kılıçların yerini, kılıç isimleri taşıyan ateşli silahlar alıyor. Günümüz Florida’sında geçen filmde Romeo ve Juliet kentin iki düşman ailesinin çocuklarıdır. Trajik bir rastlantı sonucu iki genç birbirlerine aşık olurlar ve ailelerin savaşının ortasında bir kaçış bulmaya çalışırlar. 1996 yapımı “Romeo ve Juliet” filminin başrollerinde Leonardo DiCaprio ve Claire Danes rol alıyor. Başta Leonardo DiCaprio‘ya verilen Gümüş Ayı En İyi Erkek Oyuncu Ödülü olmak üzere bir çok ödüle adını yazdıran filmin müzikleri ise Craig Armstrong, Nellee Hoper ve Marius de Vries imzalarını taşıyor.

7. La La Land / Aşıklar Şehri (2016) IMDb: 8

Oscar ödüllü Whiplash’in yazarı Damien Chazelle’in yazıp yönettiği bu romantik müzikalde, hayatlarında yön bulmaya çalışan iki tutkulu insan Sebastian ve Mia’nın yolları, Los Angeles’ta trafiğin sıkışık olduğu bir gün kesişir.  Sebastian gelenekseksel jazzın kolonlardan yükseldiği bir kulüp açma hayalinde, Mia ise kafesinde çalıştığı film platosunda kendine uygun tüm oyunculuk seçmelerine katılarak bir rol kapma telaşındadır. Bu iki insanın kalpleri birbiri için atmaya başladığında ortaya çıkan manzarayı hayat şartları bozacak, onları yavaş yavaş hayallerinden uzaklaştırmaya başlayacaktır.  Ancak büyük cesaret gerektiren hayalleri ve aralarında başlayan aşk, ikiliye adeta büyülü bir dünyanın kapılarını açacak. Emma Stone ve Ryan Gosling’ın başrollerinde yer aldığı ve nefessiz izleyeceğiniz bol ödüllü “La La Land”, müzikleriyle de sizi etkileyecek bir baş yapıt.

8.Casablanca / Kazablanka (1942) IMDb: 8,5

Michael Curtiz’in yönetmenliğini üstlendiği 1942 yapımı Kazablanka yalnızca Hollywood sinemasında değil; tüm dünya sineması içinde özel bir yere sahip nadir filmlerden. Kazablanka, hem unutulmaz bir aşk filmi klasiği olarak hem de Humphrey Bogart ve Ingrid Bergman’ın unutulmaz oyunculukları ile kült olmuş bir yapımdır. Fas’ın güzel şehri Kazablanka’yı en şık şekillerde kullanarak II. Dünya Savaşı’nı arka planına alan Kazablanka; şehrin en meşhur gece kulübünün sahibi Rick ile derinliklere gömdüğü Ilsa arasında, dönemin tüm siyasi karışıklığı ortasındaki unutulmaz aşklarını anlatıyor bizlere. Tüm zamanların en iyi aşk filmi olarak seçilen film Murray Burnett’in Everybody Comed to Rick‘s adlı oyunundan beyazperdeye uyarlanmış.

9. Anne of the Thousand Days / Bir Günlük Mutluluk (1969) IMDb: 7,5

Maxwell Andersonın tiyatro oyunundan uyarlanan Anne of the Thousand Days, 16. yüzyılda İngiltere Kralı 8. Henynin uğruna İngiliz kilisesini kurduğu Anne Boleynin öyküsünü anlatıyor. VIII. Henry’nin kendisine bir varis veremediğine inandığı kraliçesi İlk karısı Catherine of Aragon’dan boşanmak ister fakat dini sebepler yüzünden bir türlü boşanamaz. Bu sırada karşısına çıkan genç ve güzel Anne Boleyn’e aşık olmasıyla bu fikrini hayata geçirmeye karar verir. Aynı zamanda bir İspanya prensesi olan kraliçeden boşanmak uğruna ülkesini Katolik Kilisesi’nin egemenliğinden ayırıp İngiltere’ye ait bir kilise dahi kuran Kral Henry en sonunda amacına ulaşır ve Anne Boleyn’i kraliçesi yapar. Ancak yıllar geçerken Anne’in doyumsuz kral Henry’den hala bir erkek evlat doğuramaması onun için sonun başlangıcı olur. Henry ve en yakın adamları Anne’den kurtulmanın bir yolunu ararken vakit kaybetmeden bir sebep bulunur: Anne içlerinde kardeşinin de bulunduğu beş erkekle zina yapmaktan kuleye kapatılır. İdamına kadar giden yolda izlediğimiz Anne Boleyn’in hikayesine odaklanan film İngiltere tarihindeki en entrikalı yıllara da ışık tutuyor. Charles Jarrott tarafından yönetilen film Richard Burton ve Genevieve Bujold başarılı VIII. Henry ve Anne Boleyn performanslarıyla da Oscar’a birçok dalda adaylığa layık oldu.

10. Twelfth Night / On İkinci Gece (1996) IMDb: 7,2

William Shakespeare’in ünlü oyunundan uyarlanan filmin yönetmen koltuğunda Trevor Nunn bulunuyor. Viola ve Sebastian isimli ikiz kardeşler seyircilerini eğlendirmek için bu benzerliklerini kullanan iki genç ve eğlenceli karakterdir. Bir gemide deniz seyahati yaptıkları sırada fırtınaya yakalanırlar ve gemi parçalanınca farklı yerlere savrularak ayrılmak zorunda kalırlar. Hayatta kalanlardan biri olan Viola, diğer kurtulanlarla birlikte Lllyria kıyılarına erişebilir. Kardeşinin öldüğüne inanan kadın, bölgenin yöneticisi Orsino’nun hizmetçisi olarak çalışmaya başlar ve Orsino bu talihsiz trajedinin izlerini üstünden silemeyen kadına aşık olur. Ancak bu aşka karşılık veremeyen Viola’yı başka bir aşk ve ilginç bir talih bekler.

Paylaş!