Yayınlanma Tarihi: 08/12/2020 |9,8 min read |

Dramatik yazarlık

Ayakta alkışladığınız, her sahnelendiğinde izlemeye koştuğunuz, diyalogların kapsamı üzerine saatlerce düşündüğünüz tiyatro metinleri nasıl ortaya çıkıyor, öğrenmek ister miydiniz?

 

Dünyanın ilk şiiri MÖ 2100’lere tarihlenen Gılgamış Destanı’dır. Pek çok kaynak, Gılgamış Destanı’nı aynı zamanda dünyanın ilk öyküsü olarak da kabul eder. İlk roman 1100’lerde Japonya’da ortaya çıkan Genji’nin hikâyesidir. Tiyatro ise çok daha eskiye uzanır ve kabaca 3 bin yıllık bir geçmişi olduğu söylenebilir. Her ne kadar ilk oyun yazarlarının 2 bin 500 yıl öncesinde var olduğu kabul edilse bile asıl ilginç olan, geride bıraktığımız o 2 bin 500 yıl içinde yazılan oyunların çok büyük bir çoğunluğundan haberimizin bile olmaması! Sebebi de basit: Çünkü bu oyunların pek çoğu kayda alınmamış; bir taş, bir kil parçası ya da kâğıda aktarılmamış. Aktarılanlar da şu ya da bu sebeple yakılan yıkılan kentlerin enkazları altında yok olup gitmiş. Dolayısıyla, oyun yazarlığı ile ilgili olarak nereden nereye geldiğimizi tam olarak bilmiyoruz. Daha ilginç bir şey söyleyelim: Oyun yazarlığı ile ilgili akademik eğitim kabaca 100 yıl önce verilmeye başlanmış! Lisans düzeyindeki ilk dramatik yazarlık derslerine ilk olarak 1905’te Harvard Üniversitesi’nde başlanmış ve onu da 1925’te Yale Üniversitesi takip etmiş.

Eğitimi 100 yıldır veriliyor

Anlaşılacağı gibi dramatik yazarlık hem insanlık tarihi kadar eski hem de bir o kadar ihmal edilmiş bir edebiyat dalı… Haliyle bu edebiyat dalında verilecek eserlerde neyin nasıl olması gerektiği ise şunun şurasında 100 yıldır tartışılıyor. Tiyatro metinlerinin gecikmeli de olsa hak ettikleri öneme kavuşması ise pek çok tartışmayı beraberinde getiriyor. Örneğin bugün Batıdaki herhangi bir üniversitede tiyatro oyunu yazımı, yani dramatik yazarlık üzerine eğitim almaya kalktınız diyelim… Karşılaşacağınız manzara şudur: Bir üniversitenin ders programı ile diğerinin arasında dağlar kadar fark olabilir! Birinin müfredata dahil ettiği bir konuyu diğeri gündemine bile almaz. Biri uygulamalı dersler verirken diğeri akademik hatta sadece online ders verebilir… Özetle her ne kadar 100 yıldır bu iş üniversite kürsülerinden öğretilse de ne bir standardı vardır ne de “olmazsa olmaz”ları…

Bugüne dek tiyatro tarihi, tiyatro performans teorileri, oyun yazarlarının kendi eserleri üzerine anlattıkları, yazma eylemi ve disiplini ile ilgili kitaplar; yazma üzerine bir takım teorik kitaplar; tiyatro sanatının estetiğine, tiyatro metinlerinin içeriğine ve biçimine yönelik eserler veya oyunculuk üzerine, karakterler üzerine yazılmış onca eser okumuş olabilirsiniz. Buna karşılık nasıl tiyatro eseri yazılacağına dair bazı makaleler dışında fazla kaynak bulamadınız, değil mi? O zaman dramatik yazarlık nedir, tiyatro metni nasıl yazılır bunları anlatalım.

TİYATRO METNİ NASIL YAZILIR?

Öncelikle konu seçimi önemli

Dramatik bir eseri yazabilmek için önce bir konuya ihtiyacınız olacak. Sonraki adımınız ise o konuyu anlatacak bir olaylar örgüsü inşa etmek. Yalnız şuraya dikkat: Konu “mesele” ne ise onu verir; olaylar örgüsü ise meselenin nasıl, neden, hangi amaçla, kim tarafından, nerede gibi gerekçelerle adım adım gelişerek o hale geldiğini anlatır. Dolayısıyla konunuz ne kadar “parlak bir fikir” içerirse içersin, olaylar örgüsü ile onu aktaramazsanız, izleyiciye sunacak bir şey de yok demektir.

Domino taşlarını düşünün… Sebep, ilk domino taşının devrilmesi; sonuç, son domino taşının devrilmesi. Aradaki onca domino taşını birbiri ardına devirmeyi başarmanız gerekir ki konuyu takip edilebilir hale getirebilesiniz. Yazarken ele aldığınız konu bir haber olabilir. O haberin “haber haline gelme” aşamasını, öncesini ve sonrasını yazabilecek misiniz? Bir öykü olabilir. Öyküler ve romanlar tek kişiye, okura seslenir. Zaman ve mekân sınırsızlığı vardır. Siz o öyküyü çok kişiye, sınırlı bir zaman dilimi içinde ve tiyatro sahnesi gibi sınırlı bir mekânda bir de üstüne kişiler arası diyaloglarla anlatabilecek misiniz? Tarihi bir konunuz varsa yer aldığı dönemin en basitinden terminolojisine hâkim misiniz?

Olaylar örgüsü ve çatışma

Çatışmaları, olaylar örgüsü içine yerleştirebilmek için sağlam bir kurguya ihtiyaç vardır.

Olaylar örgüsünün belki de yegâne sabitini “çatışma” olarak ele alabilirsiniz. Zaten olaylar örgüsü de çatışmaya götüren veya çatışmayı göz önüne seren gelişmelerdir. Bu çatışma her şekilde olabilir: İki karakterin çatışması, iyiyle kötünün çatışması, insanın doğayla çatışması, hastalık, engellilik, savaş vb. hatta ana karakterin kendi içinde yaşadığı ikilemler bile çatışma kapsamına girer. Söz konusu çatışma kendini gösterdiği andan itibaren konunun merkezi haline gelir, sonuna kadar varlığını sürdürür ve oyunun gelişimini sağlar.

Tabii şu da var: Çatışma dediğimizde tek bir kötü ile tek bir iyi etrafında dönen bir olaylar örgüsü, genellikle artık basit bulunan bir yaklaşım. Diyelim bu bir film senaryosu ise iyimiz dünyayı kurtaracak kahraman, kötümüz de dünyayı yok edecek uzaylımız olur, bu kadar basit. Oysa çok kişili ve çok katmanlı olaylar örgüsü, dramatik yazarlık için gitgide daha çok tercih edilen, değeri yüksek, entegre ve merkezi bir çatışmanın temelini oluşturuyor.

Çok katmanlı olaylar örgüsü

Yine uzaylı ile kahramanı ele alalım: Uzaylı gelecekten geliyor ve gezegeninin dünyalılar tarafından yok edildiğini bildiği için olacaklara engel olma adına geçmişe dönüp dünyayı şimdiden yok etmeyi hedefliyor. Dünyalı masum mu? Kim demiş! o da gezegen yok edecek güçte ışını geliştiren ilk dünyalının büyükbabası! İlk eşinden boşanmasaydı, torunu bu çılgın bilim adamı değil belki de bir yazar olacaktı. Şimdi çok katmanlı olaylar örgüsü ve bu olaylar örgüsü içinde onlarca yan çatışma kurgulayabilirsiniz işte.

Çatışma için yöntemler

Dramatik yazarlıkta çatışma yaratmaya yarayan en eski usullerden biri de kılık değiştirme ve yanıltma/aldatmadır. Yalnız bu yüzyılda, kılık değiştirmeyi 19’uncu yüzyıl edebiyatındaki şekliyle ele almayın. Yani sefil dilenci aslında iyiliksever bir zengin olmasın. Mesela Örümcek Adam’daki gibi olsun! Ya da Demir Adam’daki gibi… Yanıltma/aldatma, galiba bu çağa daha uygun. Örneğin sadece iç çatışmaları yüzünden gözden ırak bir köye yerleşen bir milyarderin kimliğini gizlemesi, onu o köye sürükleyen olaylar silsilesi, hem yakın çevresiyle hem iş çevresiyle yaşadığı onca çatışma etrafındaki gelişmeler, dramatik bir eserin üstelik çok katmanlı olaylar örgüsünü oluşturabilir. Bu milyarderin bir de köy yaşamıyla ilgili çatışmaları etrafındaki gelişmeler ise söz gelimi ikinci perdenin konusu olabilir.

Karakterler tamam, ya olaylar?

Karakterleri geliştirmek ve onların çatışmalarını olay örgüleri arasına yerleştirmek size yeterli gelebilir. Sonuçta “seyirlik” bir eser yazıyorsunuz ve bunu da izleyici için yazıyorsunuz. Ancak bu yeterli olmayacak. Bir olay örgüsünde, kişilerin çatışmaları kadar olayları da ustaca dramatize etmeniz gerekecek. Bunu yaparken de çatışmaları doruğa çıkarmanız en uygun yöntem. Peki, bunu nasıl yapacaksınız? Akıllıca kaleme alınmış diyaloglar, bütünleştirici olaylar, karakterlerin seçimlerini zorlayan gelişmeler… Bir formül vermek gerekirse; hayal gücü + birleşme/bütünleşme noktaları + dramatik ironi (yani seyircinin bildiği ama karakterin bilmediği şeyler) + çıkar ya da menfaatler = Ustaca dramatize edilmiş olaylar, diyebiliriz. Çünkü dramatik yazarlığın özü, olaylar örgüsü içinde yer alacak her bir çatışma üzerinde en ince ayrıntısına kadar düşünmektir!

Başarılı bir dramatik eser ortaya koyabilmek için bazen araştırma yapmanız da gerekebilir.

Bu noktalar da önemli

Dramatik yazarlık, “yaratıcı yazarlık” başlığı altında incelenebilecek bir yazın türü. Dolayısıyla bir dramatik eser kaleme almadan önce iki noktada dürüst olmanız gerekiyor: Yazabilir misiniz ve yaratıcı mısınız? Şurası kesin ki yazmak bir disiplin işi. Bunu sonradan öğrenebilirsiniz. Üzerinde yazacağınız, eğilimli olduğunuz türü de sonradan tanıyabilirsiniz. İmla kuralları ve dil bilgisine hâkimiyet de gerekecektir. Yazdıkça kendinizi geliştireceğinizi de unutmayın. Yaratıcı biriyseniz, disiplinli çalışmanızın ürünü olacak yazılarınız birer esere dönüşecektir.

Yol haritası hazırlıyoruz

Shakespeare’in eseri Macbeth’te, başkarakterlerin her biri son derece farklı özellikler sergiler. Kişilikleri karmaşıktır. Hırsları ve konumları yüzünden iyi ile kötü arasında sürüklenirler.

 

Önce, yolun en başında dikkat etmeniz gereken bazı noktaları sıralayalım:

  • Yazdığınız her ne ise sahne için mi, sinema için mi, televizyon için mi olacağına en başında karar verin.
  • Tiyatro oyunu, film senaryosu ya da televizyon filmi/dizisi senaryosunun reji kısımları farklı kaleme alınır. Bunları öğrenin.
  • Karakterlerinizi tek boyutlu oluşturmaktan sakının. Onların iyi ya da kötü fark etmez, birer kişiliğe sahip olduğunu hatırlayın. Karakterlerinizi alabildiğine zenginleştirin ve geliştirin.
  • Siz eseri ortaya koyarken eser de konusunu ve kişilerini ustaca ortaya koysun.
  • Yan karakterlere ve alt konulara da en az ana karakterler ve ana konu kadar özen göstermeyi unutmayın.
  • Dramatik yazarlar için belki de en zor olanı, diyalog yazmaktır. Çünkü karakterlerin konuşacağı cümleler mevcut ortamı, karakterin kendisini, o anı, geçmişi, gelecekle ilgili beklentileri ve buna benzemez milyonlarca şeyi seyirciye anlatacak araçlardır.

Yazdığınız diyaloglarda şu üç noktaya dikkat edin:

  • Karakterleriniz gerçekten konuşuyor gibi mi yoksa yazılı bir cümleyi okuyor gibi mi?
  • Yazdığınız cümleler, yarattığınız karaktere uygun mu? O karakter öyle mi konuşur?
  • Her karakterin kendine özel bir konuşma şekli var mı?

Ve Unutmayın: Siz bir şeyi “anlatmayı” değil “göstermeyi” hedeflemek zorundasınız. Anlatmak, diğer yazın türlerinin görevi, dramatik yazarın görevi ise göstermek!

Şimdi de bir dramatik eser yazımının aşamalarını madde madde sıralayalım:

1) Giriş

  1. a) Konu belirleme
  2. b) Konunun özeti
  3. c) Ana hatlarıyla konunun nasıl gelişeceği

2) Karakterler

  1. a) Karakterleri belirleme
  2. b) Karakterlerin ruhsal ve fiziksel gelişimi
  3. c) Ana karakterler
  4. d) Yan karakterler

3) Konuyu geliştirme

  1. a) Ana konu
  2. b) Yan konular
  3. c) Çatışma noktaları
  4. d) Final

4) Olaylar örgüsü

  1. a) Ana karakterin içinde yer alacağı olaylar örgüsü
  2. b) Yan karakterlerin içinde yer alacağı olaylar örgüsü
  3. c) Hem ana hem yan karakterlerin ortak yer alacağı olaylar örgüsü

Paylaş!