Yayınlanma Tarihi: 20/07/2020 |7 min read |

Her Tiyatroseverin Bilmesi Gereken Antik Yunan Tragedyaları

Konusunu efsanelerden alan tragedyalar, antik tiyatronun ilk örneklerini oluşturuyor.  Tiyatronun tarihi gelişiminde önemli yer eden eski yunan tragedyaları, aynı zamanda kendisinden sonra gelen tiyatro türleri ve oyunları üzerinde de önemli bir etkiye sahip. Peki binlerce yıllık bu eserler neler anlatıyor, son yıllarda ülkemizdeki örnekleri neler?

Yunan tiyatrosunun başlangıcı kabul edilen Dionysos şenlikleri, tragedyanın da doğuşu olarak kabul ediliyor. Tragedyanın konusunu oluşturan mitoslar(efsaneler), her ne kadar döneme uygun hikayeler olsa da işlenen konular günümüzde hâlâ geçerliliğini koruyor. Tragedyaların özelliklerine gelince… Öncelikle tragedyada sahnede iki kutup bulunduğu belirtelim. Anlatılan konunun kahramanına Protagonist adı veriliyor ve bu kahramanın zorluklardan geçip ders almasını sağlayan rakipleri de Antogonist olarak adlandırılıyor.

Oyunun akışında kahraman, hatasından dolayı bir bedel ödüyor ve suçlarından arınmayı (katharsis) yaşıyor. Tragedyadaki olay örgüsü sürükleyici olduğu için heyecanlı veya gerilimli sahnelerde seyirci kendisini oyuna kaptırıp oyuncuyla empati kurabiliyor. Böylece seyirci de kendi katharsis’ini yaşayabiliyor. Tragedyalarda genelde oyunlar, kahramanın yenilmesi ya da ölmesiyle sonuçlanıyor. Antik tiyatroda tragedyanın en önemli temsilcileriyse Aiskhyleos, Sophokles ve Euripides olarak karşımıza çıkıyor.

Tragedyayı anlamak için asırlar önce yazılmış ve hâlâ da sahnelenmeye devam eden ölümsüz tragedya örneklerinden söz etmezsek olmaz. İşte en çok sahnelenen ve ses getiren eski Yunan tragedyaları…

Zincire vurulmuş Prometheus tasviri.

Zincire vurulmuş Prometheus

Aiskhyleos’un kaleme aldığı ve yazılı ilk tiyatro metni kabul edilen bu oyun, tanrılara baş kaldıran Prometheus’un ateşi tanrılardan çalarak insanlara vermesini anlatıyor. Bu duruma sinirlenen tanrıların zincire vurduğu Prometheus, işkence çektiği süre boyunca tanrıların yardımını kabul etmeyerek insanlara mesaj veriyor. Zincire vurulmuş Prometheus oyununun ana karakteri Prometheus, verdiği mücadeleyle insanlığın yolunu aydınlatıyor.

Ülkemizde 1969 yılında Sabahattin Eyüboğlu tarafından çevrilen oyun, uzun yıllar boyunca sahnelenmeye devam etti. En ses getiren Zincire Vurulmuş Prometheus uyarlaması ise 2010 yılında Atina Festivali ile ortak geliştirilen uluslararası performans projesi “Promethiade” kapsamında gerçekleşti. Yönetmen koltuğunda Theodoros Terzopoulos’un oturduğu oyunda, Prometheus karakterini Yetkin Dikinciler canlandırdı. Koroda ise Devrim Nas ve Kerem Karaboğa gibi isimler yer almıştı. Oyun son olarak 2017 tarihinde Ankara Devinim Tiyatrosu’nda, Ahmet Yapar yönetmenliğinde göz kamaştıran sahne dekorlarıyla sahnelendi.

Kral Oidipus

Sophokles’in yazdığı Kral Oidipus lanetlenmiş bir çocuğun hikayesini anlatıyor. Oyunun ana karakteri olan Oidipus’un, kehanete göre babasını öldürüp annesiyle evleneceği ve iki çocuk sahibi olacağı söyleniyor. Bunun üzerine Oidipus, öldürülmek üzere bir çobana teslim ediliyor ama çobanın onu öldürememesiyle Oidipus’un serüveni başlıyor. Kehanetlerin gerçekleştiği oyunda Kral Oidipus’un “Doğurmamalıydı beni doğuran, birleşmemeliydim birleştiğimle, öldürmemeliydim öldürdüğümü…” diyerek kendisini kör etmesiyle sonlanıyor.

Kral Oidipus, Bedrettin Tuncel tarafından 1992 yılında Türkçeye çevrildi. Son yıllarda sık sık sahnelenen Kral Oidipus, 2016 yılında Küçük Salon’da seyirci karşısına Emre Tandoğan yönetmenliğinde çıktı. 2019 yılında Tiyatro Artı sahnesinde klasik eserlerde denemeler yaparak yeni bir form kavuşturan Ufuk Tan Altunkaya yönetmenliğinde sahnelendi. Oyuncu kadrosu ise Berrin Karabaş, Can Esendal, Çiğdem Aygün, Demet Ergün, Efe Can Satıcı, Egemen Mercanlıoğlu, Murat Baykan, Umut Orkun Eskibatman yer aldı.

Antigone

Sophokles’in bir diğer önemli eseri olan Antigone, Oidipus üçlemesinin son oyunu. Antigone’nin özeti ise şöyle: Kral Oidipus’un iki kızı (Antigone ve İsmene) ve iki oğlu (Eteocles ve Polyneikes) bulunuyor. Kralın ölümü sonrası iktidar mücadelesine giren iki ağabey birbirini öldürüyor ve yeni kral dayıları Kreon oluyor. Kreon ağabeylerden Eteocles’i kahraman ilan edip törenle gömüyor. Polyneikes’in ölüsünün ise kuşlara yem olmasını emrediyor. Antigone kardeşi Ismene’ye ve nişanlısına rağmen krala kafa tutup diğer kardeşinin de gömülmesini istiyor. Bunun üzerine Antigone diri diri gömülerek öldürülüyor.

Bu ünlü eser, Türkiye’deki tiyatrolarda hâlâ sahnelenmeye ve övgü toplamaya devam ediyor. 1946 yılında Sabahattin Ali çevirisi ile Türk Edebiyatına kazandırılmış bu eserin özel tiyatrolarca ilk kez 1997’de sahnelendiği biliniyor. Yakın tarihte de örnekleri mevcut. 2012 yılında İstanbul Devlet Tiyatrosu tarafından sahneye konulan ve yönetmenliğini Kenan Işık’ın yaptığı oyun bunlardan biri. Oyuncu kadrosunda Ali Sürmeli, Atilla Olçay, Murat Sarı ve Simel Keçicioğlu gibi isimler yer almıştı. Yine aynı yıl DestAr Theatre’ın orijinal metinden esinlenerek yazılan ve sahnelenen oyunu Antigone2012 de bir diğer örnek olarak hatırlarılabilir. Berfin Zenderlioğlu ve Mirza Metin’in başrollerini paylaştığı oyunun yazarı ve yönetmeni de yine Berfin Zenderlioğlu’ydu. VOID prodüksiyonu, Tatavla Sahne ve Yakin Tiyatro da Antigone’yi son yıllarda oynayan diğer ekipler olarak sıralanabilir.

Birçok eserde tasvir edilen Antik Yunan kadınları.

Medea

Euripides’in yazdığı Medea, tarihin unutulmaz kadın karakterlerinin başında geliyor. Hikayesi ise şöyle: Kralın sahip olduğu altın postu almaya gelen İason’a aşık olan Medea, kardeşini öldürmek pahasına da olsa postu Iason’a teslim ediyor ve onunla evleniyor. İason’la birlikte iki çocukları olmasına rağmen, İason’un babası onu başkasıyla evlendirmek istiyor ve İason bu isteğe karşı çıkamıyor. Her şeyi kaybetmenin acısıyla Medea, önce yeni gelini zehirliyor sonra da “Çocuklarımızın katili ben değilim, yeni evlendiğin gelin” diyerek kendi oğullarını öldürerek intikam alıyor.

Medea’nın trajik öyküsü, umudunu kaybetmiş bir kadının çığlığı aslında. Ülkemizde de pek çok kez sahnelendi. 2016 yılında İstanbul Devlet Tiyatrosu’nun Musa Uzunlar rejisiyle sahnelenen “Medea Kali” oyunu çok ses getirdi. Fransız yazar Laurent Gaude’nin Medea’yla tanrıça Kali’yi harmanladığı bu yorumda, H. Zeynep Utku, Musa Uzunlar ve Yusuf Can Sancaklı oyuncu kadrosuyla Türkiye’de sahnelendi. Bunun yanı sıra Trabzon Devlet Tiyatrosu da 2015 yılında Medea’yı sahneleyenlerden. Son olarak da Vol:5, Medea’nın farklı bir yorumunu Medea Belleği oyunuyla 2017’de tiyatroseverlerin beğenisine sundu.

Elektra

Sophokles’in yazdığı yaklaşık 100 oyundan günümüze yedi tanesi ulaşmış. Bunlardan biri de Elektra. Elektra’nın hikayesi de en az diğerleri kadar trajik. Elektra’nın babası Agamemnon, tanrıları sakinleştirmek için bir kızını kurban ediyor. Sonrasında da savaştan bir metresle dönüyor. Bunu hazmedemeyen karısı Klitemnestra kocasını öldürüyor. Elektra ise babasının ölümünü kabullenemiyor ve küçükken güvenliği için uzağa gönderilen ağabeyi Orestes’in dönmesini ve annelerinden intikam almayı bekliyor. Orestes geri dönüyor ve önce annesinin kocasını sonra da Elektra’nın ısrarıyla annelerini öldürüyor. Olay gerçekleştikten sonra iki kardeş de pişman oluyor ama kin, nefret ve intikam hırslarına yenik düşüyorlar.

Azra Erhat tarafından dilimize çevrilen Elektra, etkileyici trajedisiyle dikkat çekiyor. 2018 yılında Işıl Kasapoğlu rejisiyle İstanbul Devlet Tiyatroları’nda modern bir görünüme kavuştu. Özlem Öçalmaz, Emre Yetim, Fikret Urucu ve Kübra Tektaş’ın oyuncu kadrosunda yer aldığı oyun antik Yunan tragedyasının günümüzdeki iyi örneklerinden. Yine 2018 yılında Ezop Sahne de Elektra’ya Yas Yakışır oyunuyla Elektra’ya farklı bir yorum getirdi. 2019 yılında Harvard Üniversitesi öğrencileri Isaiah Michalski yönetmenliğinde nefes kesen bir Elektra uyarlamasıyla İstanbul, Berlin ve Londra’da sahne aldı. İstanbul’da BOA Sahne’nin ev sahipliği yaptığı oyunun oyuncu kadrosunda Balım Barutçu, Ece Hakim, Ruva Chigweder bulunuyor.

Paylaş!