Çocuk tiyatrosu, tarihi ve Türk Tiyatrosu’ndaki yeri
Seyircisini çocukların oluşturduğu tiyatro türü çocuk tiyatrosu, uluslararası platformda çocuk ve gençlik tiyatrosu olarak adlandırılıyor. Bu tiyatro türünde oyuncular çocuklar olabildiği gibi yetişkinler de olabilir. Önemli olan tek şey, çocuklar için yapılan bir tiyatro olması.
Çocukların hayatları her gün oyun merkezli geçiyor. Hayatı oyunlar yoluyla deneyimliyor, öğreniyorlar. Oyunlar, çocukların hayatı öğrenmelerinin yanı sıra kendilerini keşfetmeleri için de güzel bir araç. Çocuk tiyatroları konuları gereği zaman zaman toplumsal değerlere, çocukların güncel hayatlarında yaşadığı duygulara ve çevresiyle yaşadığı sorunlara da değinmesiyle, çocuklar için ailelerinin dışında esinlenebilecekleri eğitici bir kaynak aynı zamanda.
Gördüğümüz gibi çocuk tiyatroları yalnızca eğlence amacı taşımıyor, çocukların eğitimlerini de oyun yoluyla eğlenceli ve etkili bir hale getiriyor. Çocukların dünyasına giriyor, bakış açılarını etkiliyor, öğrenmelerini sağlıyor. Sanatsal bir oluşum olmasıyla hem çocukları sanatla buluşturuyor hem de duyma, düşünme, anlama, hayal kurma gibi yeteneklerinin gelişmesini sağlıyor. İşte tüm bu nedenler, çocuk tiyatrosunun aslında oldukça önemli ve hassas bir noktada olduğunun göstergesi.
Günümüzde de hâlâ önemli bir konu olarak çocuk tiyatrolarının konumu ve kullanım biçimi tartışılır halde. Çocuk tiyatrosu denince akla ilk olarak maalesef abartılı oyunculuklar, içi boşaltılmış, yalnızca zaman geçirip eğlenmeye indirgenmiş çocuk tiyatro oyunları geliyor. Dahası “eğlence yoluyla öğretme”deki eğlence yanlış yorumlanıp öğrenme kısmı ise atlanıyor. Oysa ki çocuklar için tiyatroya çok daha ciddi yaklaşılması gerekiyor. Üretilen içeriklerin yapaylıktan uzak, ciddiyetle ele alınmış içerikler olması çok önemli. Çocukların algı düzeylerinin küçümsenmeyecek bir noktada olduğu zaten biliniyor. Kendilerine anlatılan her şeyi kimi zaman yetişkinlerden bile daha hassas ve derin bir şekilde algılayacak kapasiteye sahipler. Dolayısıyla çocuklar için onların hayata bakışlarını, algılayışlarını yönlendirebilecek çocuk tiyatrolarının çok daha hassasiyetle hazırlanması gerekiyor. Çocuklar ve tiyatroyla ilgili Muhsin Ertuğrul’un da çok güzel bir sözü var: “Benim kanımca, seyircisini çocukluk çağından yetiştirmeye başlamayan şehirler, ileride tiyatrolarına seyirci bulamayacaklardır. Bugünün çocuğu, yarının genci, ilerinin aydın seyircisidir.”
Dünyada çocuk tiyatrosu
Tarihte ilk çocuk tiyatrosu örneği MÖ binli yıllarda Çin Gölge Tiyatrosu’nda ve o bölge coğrafyalarında görülüyor. Tam olarak çocuk tiyatrosu olarak anılmasa da çocuğa yönelik gölge ve kukla gösterileri olması nedeniyle ilk çocuk tiyatrosu örnekleri diyebiliriz onlar için. Sonraları Memet Fuat’ın Tiyatro Tarihi kitabında söz ettiği üzere, 16’ncı yüzyılın sonlarına doğru Elizabeth döneminde çocukların oynadığı oyunlara olan merak, çocukların tiyatrodaki konumunu artırıyor. Bunun üzerine Ben Jonson gibi dönemin tanınmış yazarları çocuk tiyatrosu kumpanyalarının oynaması için çocuk oyunları yazmaya başlıyor. Bu durum zamanla, genel tiyatro anlayışında bile üslupsal bir değişimi başlatıyor.
18’inci yüzyıla geldiğimizde ilk çocuk tiyatrosu örneklerine Fransa’da rastlıyoruz. Burada bahsi geçen önemli bir isim, Madame de Genlis. Çocuk oyunları yazan bu yazarın “Eğitim Tiyatrosu” adında dört ciltlik bir eseri bulunuyor. 20’nci yüzyıl ise çocukların toplumdaki yerinin önem kazanmasıyla çocuk tiyatrosu adına da büyük bir değişim getiriyor. Bu yüzyılda devrim sonrası tiyatronun önem kazanmasıyla birlikte çocuk tiyatrosuna da en büyük önemi veren ülke tartışmasız Sovyetler Birliği! O günün Sovyetler Birliği çocuk tiyatrosu anlayışı, günümüzdeki çocuk tiyatrosu algısına oldukça yakın.
Türkiye’de çocuk tiyatrosu
Türkiye’de çocuk tiyatrosu sayılabilecek ilk oluşumlara 14’üncü yüzyılda rastlıyoruz. Karagöz, kukla ve orta oyunları, çocukların da izlediği içerikler olmasıyla ilk çocuk oyunlarından sayılıyor. Çocuklar için tiyatro yapma fikri ise tam olarak 1900’leri buluyor. Bu yıllarda okullarda eğitim amaçlı çocuk tiyatrosu yapılması üzerine resmi bir karar çıkarıldığını, dolayısıyla tiyatronun daha ziyade eğitim amacıyla yapıldığını biliyoruz. Bu dönemde dünyadaki genel eğilimden farklı olarak ülkemizde çocuk tiyatrosunun bilgi vermek ve eğitmek vasfı ön planda!
Cumhuriyet dönemine geldiğimizde çocuk tiyatrosunun ne olduğu, nasıl olduğuna ilk kez Muhsin Ertuğrul’un “Çocuk Tiyatrosu” yazısıyla değindiğini görüyoruz. Zamanla Sovyetler Birliği’ndeki, Almanya’daki çocuk tiyatroları işleyişleri inceleniyor, çocuk tiyatrosuna verilen değer artıyor. Bugünün çocukları yarının büyükleri anlayışıyla ilk profesyonel çocuk tiyatrosu 1935 yılında Muhsin Ertuğrul tarafından İstanbul Şehir Tiyatroları bünyesinde kuruluyor. Bu konudaki girişimlerin ciddiyetle yürütüldüğünü belirtmekte fayda var. Çocukların tiyatro adabını öğrenmeleri için “Çocuk Tiyatrosu” dergisi çıkarılıyor. Başlangıçta bu zengin icerikli dergiler tiyatro bileti olarak sayılıyor ve çocuklar, çocuk oyunlarına bu dergilerle girebiliyordu.
Çocuk oyunlarında çocukların da oynaması için girişimler yok değil. Sadece çocukların oynadığı oyunlar deneniyor. Bunun yaninda yabancı çocuk oyunu metinleri literatüre ekleniyor. 1960’lı yıllarda şehir tiyatrolarının yaygınlaşmasıyla birlikte çocuk tiyatrosu oynanan sahneler de artış gösteriyor. Belediye tiyatrolarının yanı sıra özel çocuk tiyatrosu girişimlerine de bu yıllarda rastlıyoruz. Bu girişimler arasında bankaların kendi bünyesinde açtığı Akbank Çocuk Tiyatrosu, İş Bankası Çocuk Tiyatrosu, Türk Ticaret Bankası Keloğlan Çocuk Tiyatrosu gibi tiyatrolar var. Diğer özel tiyatrolar olarak şu isimler sayılabilir: Tiyatro Gülgeç, Binbir Gece Çocuk Tiyatrosu, Anadolu Çocuk Oyunları Kolu, Ankara Çocuk Tiyatrosu…
Çocuk ve gençlik tiyatroları ve festivalleri
Günümüzde çocuk ve gençlik tiyatrosu çok daha büyük öneme sahip. Uluslararası platformda çocuk tiyatrosu üzerine çok daha ciddiyetle yaklaşılıyor. Tiyatronun yaygınlaşması ve daha çok çocuğa ulaşması adına hem dünyada hem de ülkemiz şehirlerinde festivaller düzenleniyor.
Ülkemizde çocuk ve gençlik tiyatrosu festivallerinin sayıları dünyaya oranla çok fazla olmasa da az da sayılmaz. Bursa, Eskişehir, Mardin gibi farklı pek çok şehrin şehir tiyatroları düzenli olarak çocuk tiyatrosu festivalleri düzenliyor. Devlet tiyatrosu bünyesinde her yıl Ankara’da Küçük Hanımlar Küçük Beyler Uluslararası Çocuk Tiyatroları Festivali yapılıyor. Özel kurumlar içinde ise Atta Festival, Türkiye’nin bebekler ve çocuklar için sanat festivali düzenleyen tek kurumu olmasıyla öne çıkıyor.
Türkiye’de aktif olarak çocuk ve gençlik tiyatrosu üretmeye devam eden pek çok tiyatro topluluğu var. Şehir ve devlet tiyatrolarının bünyesindeki çocuk tiyatroları yanı sıra özel oluşumlar da mevcut. Bunların başında Zorlu Çocuk Tiyatrosu, Eti Çocuk Tiyatrosu, Akbank Çocuk Tiyatrosu geliyor. Sayılabilecek diğer tiyatroların listesi uzun olmakla birlikte Atta Festival, Altınok Çocuk Tiyatrosu, Anyamanya Kumpanya, İstanbul Çocuk Sanat, Uygur Çocuk Tiyatrosu, TiyatrOPS, Tiyatro Gülgeç gibi tiyatroları örnek olarak verebiliriz.
Ayrıca Kadıköy Boa Sahne’de sezon içinde #BOAÇOCUK adı altında çocuk tiyatro oyunlarına yer verilmektedir.
ASSITEJ
1965 yılında Uluslararası Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Birliği (ASSITEJ) kuruldu. Bu birlik, dünya çapında çocuk ve gençlik tiyatrosu yapan sanatçıları, organizasyonları ve tiyatroları bir araya getiriyor. Küresel olarak çocuk ve gençlik tiyatrosu adına yaklaşımları derinleştirmek, yaygınlaştırmak, yenilikler sağlamak, bilgileri ve uygulamaları paylaşmak amacıyla bu konudaki profesyonellerin etkileşimini artırıyor. Dünya çapında yaklaşık 100 ülkeyi kapsayan bu birlik, belirli aralıklarla farklı ülkelerde düzenli olarak kongreler düzenliyor. Türkiye de ASSITEJ’e üye ülkelerden biri.