İstanbul’un Yeni Kültür Sanat Mekanları
İstanbul’daki kültür sanat mekanlarına yenileri ekleniyor. Bazıları Müze Gazhane gibi eski yapıların restore edilmesiyle bazıları ise Alan Kadıköy gibi tamamen çağdaş ve modern bir şekilde tasarlanmasıyla ziyaretçilere açılıyor.
İçlerinde tiyatro salonları, sinema ya da sergi alanı gibi farklı mekanlar bulunduran bu yeni alanlara hep birlikte göz atalım!
İstanbul’un Son Gazhanesi Artık Yeni Bir Sanat Mekanı: Müze Gazhane
1891 yılında hizmet vermeye başlayan Hasanpaşa Gazhanesi 101 yıl boyunca İstanbul’un aydınlatma ve yakıt ihtiyacını karşıladı. Gelişen teknolojiler, doğalgazın yaygınlaşması, çevre ve insan sağlığına dair artan bilinç sonucunda 1993 yılında İstanbul’daki diğer gazhanelerle birlikte kapatıldı.
130 yıl kadar uzun bir geçmişe sahip bu tarihi yapı Türkiye’nin önemli endüstriyel mirasları arasında. Bir dönem İETT garajı olarak da kullanılan Hasanpaşa Gazhanesi uzun süre atıl kaldı. Son olarak kültür sanat mekanı olarak tekrar işlevli hale getirilmesi için kapsamlı bir restorasyon çalışmasına girildi. Müze Gazhane 9 Temmuz 2021 tarihi itibariyle kapılarını İstanbul sakinlerine “kültür sanat odaklı bir yaşam alanı” olarak tekrar açtı.
Otuz iki bin metrekare gibi geniş bir yerleşke üzerinde bulunan Müze Gazhane İstanbul’un gözde kültür sanat mekanları arasında olmaya aday. İçinde İklim Müzesi, Karikatür ve Mizah Müzesi, Çocuk Bilim Merkezi, Afife Batur Kütüphanesi, Gazhane Galeri, geçici sergi alanı, İBB Şehir Tiyatroları’na ait iki tiyatro ve konser salonu bulunuyor. Bunların yanında sesli ve sessiz çalışma alanları, İstanbul Kitapçısı, kafe, restoran ve kapalı otopark gibi değişik mekanlarıyla ziyaretçilerin her türlü ihtiyacına karşılık veriyor. Bahçesinde yedi heykeltıraşın Haliç Tersanesi’ndeki atık materyallerden ürettiği heykellerle Müze Gazhane, her köşesinde sanat barındırıyor.
Çağdaş Bir Kültür Sanat Mekanı: Alan Kadıköy
25’inci İKSV Tiyatro Festivali’nden oyunların sahneleneceği Alan Kadıköy ya da Kadıköy Tiyatro, dikkat çekici mimari yapısıyla İstanbul’un yeni kültür sanat mekanları arasında. 2016 yılında Kadıköy Belediyesi’nin çağdaş bir kültür sanat mekanı yaratma amacıyla başlayan proje yaklaşık dört yıl kadar sürdü. Mimari yapısıyla güçlü bir duruş sergileyen yapı aynı zaman birçok farklı ihtiyaca cevap verebilecek esnekliğe de sahip.
Toplamda 8 bin 200 metrekarelik bir alanda bulunan Alan Kadıköy’ün yapım sürecinde proje ekibi; belediye yetkilileri, tiyatro sanatçıları ve danışmanlarla birlikte çalıştı. Bu süreç boyunca tiyatronun mekansal yapısı ve altyapısı üzerine detaylı bir çalışma yürüten proje ekibi, uzun yıllar boyunca sağlam kalabilecek bir yapı ortaya çıkardı.
Özellikle kolonotlarıyla öne çıkan bina, zaman içinde yaşanabilecek değişikliklere uyum sağlayacak bir iç mekan tasarımına sahip. Alan Kadıköy bölünebilir salonları, fuayeleri, kafeterya ve prova odalarıyla bin kişiyi ağırlayabiliyor. Üç kattan oluşan binanın zemin katında çok amaçlı bir salon bulunuyor. Hareketli katlanır panellerle farklı bölümlere ayrılabilen çok amaçlı salon, sanatçılara özgürlük tanımayı amaçlıyor. Birinci katta ise ana mekan olarak dört yüz kişilik kapasiteye sahip çağdaş bir tiyatro salonu bulunuyor. Birçok farklı senaryoya uyum sağlama özelliğine sahip bu tiyatro salonu modern ve şık tasarımı ile dikkat çekiyor.
Ayakkabı Fabrikasından Sahnelere Uzanan Bir Yolculuk: Beykoz Kundura
Beykoz Kundura, 2020 yılında kapılarını tiyatro, konser ve performans salonu olarak açmadan önce birçoğumuzun film veya dizi çekimlerinden aşina olduğu bir mekandı. Halen sinema – Tv çekimlerine ev sahipliği yapan Beykoz Kundura artık içinde sahne sanatlarını da barından yeni bir kültür sanat mekanı.
İki yüzyıldan uzun bir süre Türkiye’ye hem kültürel hem de ekonomik anlamdan çok şey katmış bu tarihi yapının restorasyon sürecinde geçmişten gelen miras da korunmaya devam etti. Yapının içine eklenen Kundura Sinema ve Kundura Sahne gibi mekanlar tarihi yapıyla iç içe geçerek nostaljik bir kültür sanat atmosferi yaratmakta.
Beykoz Kundura ayrıca Kundura Hafıza ve Kunduralab gibi platformlar sayesinde hem kültürel hafızayı koruyor hem de yeni kültürel çalışmalar üzerine araştırmalar yapıyor.
